Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Erzincan'da yaptığı konuşmada terör örgütünün zaman zaman kahpece, kalleşçe ataklarla ülkeye acılar yaşattığına değinerek, "Bizim aynı şekilde karşılık vermemiz beklenemez. Burası bir hukuk devleti. Bir insanımızın bile haksız yere burnunun kanamaması için kılı kırk yararak bir mücadele veriliyor. Doğruluğumuz buradadır. 'Öfke gelir göz kızarır, öfke gider yüz kızarır' Onun için devlet öfke ile hareket edemez. Hukuk içerisinde hareket eder" dedi.
50 MİLYONLUK TESİS
Bayburt'ta Kop Tünelinin açılışını gerçekleştirdikten sonra akşam saatlerinde helikopter ile Erzincan'a giden Bakan Binali Yıldırım, Vali Selman Yenigün, Erzincan Milletvekili Ak Parti Milletvekili Sebahattin Karakelle, Belediye Başkanı Yüksel Çakır ile birlikte Ergan Dağı Kayak Tesislerinde incelemede bulundu. Bakan Yıldırım, 50 milyon Liraya mal olacak ve Türkiye'nin sayılı kaya amazon seo k merkezleri arasına girecek tesislerin kış sezonunda görkemli bir törenle açılacağı müjdesini verdi.
Gezisinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Yıldırım, terörün 35 yıldır Türkiye'nin uğraştığı bir bela olduğunu anımsattı. Zaman zaman bir canlanma olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, terör belasını etkisiz hale getirmek, en azından asgari düzeye çekmek için tüm güçleri ile, hem diplomatik, hem güvenlik hem de hukuki imkanları kullandıklarını söyledi.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Bakan Yıldırım, "Bu işi çok önemsiz gibi görmek geçmişte bizi bu noktaya getirdi. Terörü sona erdirmenin yolu tabi ki tek başına silahlı mücadele ile değildir. Bu zaten eskiye göre daha etkin yapılıyor. Bölücüleri bir anlamda çileden çıkaran da bu aktif mücadele yöntemimizdir. Bunu yapmaktaki amacımız; Türkiye'nin her tarafında yaşayan vatandaşlarımızı, korku içerisinde, 'aman ne olacak, bugün ne yaşanacak'' gibi düşüncelerle tedirgin yaşamaktan kurtarmak. Amacımız budur" dedi.
TERÖRÜN SESİNE KULAK VEREMEZSİNİZ
Bakan Yıldırım terörün ekonomik, dış bağları, içeride bazı destekçileri olduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: "Bir yandan güvenlik güçlerimiz fedakarca bu mücadeleyi yaparken, diğer yandan da bu sponsorlarını ortadan kaldırmak, onları daha etsiz hale getirmek için gayret gösteriyoruz. Şöyle bir şey asla kabul edilemez. Bir milletin seçtiği milletvekili diyorki; 'onlar iyi çocuklar' Böyle bir şey söylüyor. Diğer milletvekili çıkıyor sarmaş dolaş, canciğer kuzu sarması. Diğer yandan da sivil insanlar öldürülüyor. Güvenlik güçleri hain pusularla şehit ediliyor. Şimdi bu manzara karşısında sessiz çoğunluk 75 milyon insanımız ne düşünüyor, bunu kamu oyunun taktirine bırakıyorum. Eğer halkı temsil ediyorsanız, halkın sesine kulak vereceksiniz. Terörün sesine kulak veremezsiniz. Böyle yapmaya devam ederseniz toplum sizi dışlar. Biz her şeye rağmen bütün insanımızın birliğinin beraberliğinin bozulmaması ve mezhep farklılıklarının ortaya çıkmaması için çok dikkatli bir mücadele yürütüyoruz. Bu işin üstesinden geleceğiz ama bunun çok kısa bir iş olmadığını da herkesin bilmesi lazım.
Avrupa ülkelerinde ETA, İRA gibi örgütler yıllar süren kararlı mücadele sonucu vazgeçmek sonunda kaldılar. Türkiye'de de 75 milyona rağmen, devlete rağmen, sonuç alamayacaklarını onlarda biliyorlar. Ama zaman zaman kahpece, kalleşçe ataklarla ülkemize, milletimize acılar yaşatıyorlar. Bizim aynı şekilde karşılık vermemiz beklenemez. Burası bir hukuk devleti. Bir insanımızın bile haksız yere burnunun kanamaması için kılı kırk yararak bir mücadele veriliyor. Doğruluğumuz buradadır. 'Öfke gelir göz kızarır, öfke gider yüz kızarır' Onun için devlet öfke ile hareket edemez, hukuk içerisinde hareket eder. Her türlü vatandaşını nerde olursa olsun kollamak, korumak onların bir iş gelmemesi için azami dikkati göstermek mecburiyetindedir. Özgürlük ve güvenlik arasında insanlarımızı bir tercihe zorlamak gibi bir konumda değiliz. Terör örgütü bunu yapıyor, biz bunu yapamayız. Millete karşı bir sorumluluğumuz var."
Kategori : POLİTİKA